“FOTOĞRAFIN YAŞAYAN EFSANESİ : JOSEF KOUDELKA”
Josef Koudelka 10 Ocak 1938’de Çekoslovakya’da doğmuş, fotoğrafa 12 yaşındayken 6×6 cm bakalitten yapılmış basit bir makineyle başlamıştır. Fotoğrafla babasının bir arkadaşı olan Dyčka adlı kişi sayesinde tanışmıştır.
1956- 1961 yılları arasında Prag’da Teknik Üniversite’de mühendislik öğrenimi görmüştür. Bir uçak mühendisi olan Koudelka, 1961-67 yılları arasında Prag ve Bratislava’da uçak mühendisi olarak çalışır. Aynı yıllarda fotoğraf sanatçısı ve eleştirmen Jiri Jenicek’le tanışır. Jenicek, 1961 yılında Prag’daki Semafor Tiyatrosu’nda ilk sergisini açmaya teşvik eder. Böylece ilk sergisini 1961 yılında Prag’daki Semafor Tiyatrosu’nda kendi bastığı siyah-beyaz 30 x 40 cm fotoğraflarla açar. Serginin açılışında, Çekoslovakya fotoğraf sanatında önemli bir kişi olan Anna Fárová’yla tanışır ve işbirliği içine girerler. Bir folklor dansçıları ve çalgıcıları grubunda çalgıcı olarak ilk kez yurt dışına çıkarak, İtalya’ya gider.
“Divadlo za Branou”nun (Kapı Arkasındaki Tiyatro) yöneticisi Otomar Krejca’nın daveti üzerine, bu tiyatrodaki gösterilerin fotoğraflarını çekmeye başlar. Tiyatro fotoğrafları serbest fotoğrafçı olarak “Divadlo” (Tiyatro) dergisinde yayımlanır. Çekoslovak Sanatçılar Birliği’nin her yıl verdiği ödül, o yıl çektiği tiyatro fotoğraflarındaki yenilikçi nitelikten dolayı Koudelka’ya verilir.
Aynı yıllarda Çekoslovakya’da çingenelerin fotoğraflarını çekmeye başlar. 1962-1970 yılları arasında Slovakya ve Romanya’da yaşayan Çingenelerin “öteki” dünyaları üstüne sayısız fotoğraf çeker. Kendisini tüm dünyaya tanıtacak olan “Çingeneler” dizisini gerçekleştirir. “Çingeneler” çalışmasında yer alan fotoğraflar, Çingenelerin sadece etnik özellikleri, gelenekleri veya toplumsal alışkanlıkları değil zamansız bir diyarın “bohem” yapısını da ortaya çıkarmaktadır. İlk olarak 1975 yılında New York’taki Modern Sanatlar Müzesi’nde (MOMA) sergilenen “Çingeneler” dizisi, tartışmasız dünya fotoğraf klasikleri arasında yer alır ve Koudelka’nın da en önemli çalışmalarının başında gelir. Koudelka çingene projesinde, homojen bir topluluğun yaşam, doğum, evlilik ve ölüm ritüellerini fotoğraflayarak zengin bir koleksiyon oluşturmuştur.
Romanya’da çingeneler üzerine çalışmalarını tamamlayıp 1968 yılında Varşova Paktı ordularının Prag’ı işgalinden bir gün önce, Prag’a döner. Çekoslovaklar ile Sovyetler arasındaki çatışmaların, ayrıca bu çalkantılı dönem boyunca sokaklardaki gündelik yaşamın fotoğraflarını çeker. Prag’daki 1968 olaylarına ilişkin fotoğrafları gizlice ülke dışına çıkarılır ve Amerika Birleşik Devletleri’ne ulaşır. Magnum Ajansı, Koudelka’nın adını vermeden, fotoğrafların dağıtımını üstlenir ve bu fotoğraflar önde gelen uluslararası haber dergilerinin birçoğunda fotoğrafçının adı belirtilmeden yayımlanır. “Adı bilinmeyen bir Çek fotoğrafçısı”nın öyküsü, Yabancı Basın Kulübü’nün Robert Capa Altın Madalyası’yla ödüllendirilir. Magnum’un yönetim kurulu başkanı Elliott Erwitt, canlandırma tekniğinden yararlanarak bu fotoğraf karelerinden CBS News kanalı için kısa bir film hazırlar.
Josef Koudelka’nın gerçekçi yapıtlarının olduğu bu “İşgal” fotoğrafları, Koudelka’nın 1968’de Rusların Çekoslovakya’yı işgal ettiği döneme ait fotoğraflardan oluşmaktadır. Magnum, Koudelka’yla bu fotoğraflar sayesinde tanışır. Ailesine yapılabilecek zulümden çekinen Josef Koudelka’nın işgal dönemi fotoğrafları yıllarca dünya basınında “isimsiz Çek fotoğrafçı” imzası ile yayınlanır. Koudelka’nın hemen hemen tüm eserleri soyut bir anlatım biçimi taşımasına rağmen sadece “İşgal” serisinde somut bir olayın yansıması vardır. Aslında haber fotoğrafçısı olmamasına rağmen, bu fotoğraflar haber niteliği taşıyan somut görüntüler gibi algılanabilir.
1969 yılında, sıradışı ve üstün cesaret örneği olan fotoğraflara verilen “Robert Capa Altın Madalyası” ödülünü de yine “adı bilinmeyen bir Çek fotoğrafçı” imzası ile alır. Bu fotoğraflar, sadece Çekoslovakyalıların Rusların işgaline karşı direnişini değil, dünya üzerindeki tüm silahlı işgallere karşı, silahsız olanın güçlü olduğunu simgeleyen anıtsal fotoğraflar olarak da zihinlere kazınmıştır.
1970 yılında Batı’daki çingenelerin fotoğraflarını çekmek üzere Çekoslovakya’dan ayrılarak İngiltere’ye gider ve geri dönmez. Artık yurtsuzdur. İngiltere O’na sığınma hakkı tanır. 1979 yılına kadar İngiltere’de yaşar. 1971’de Magnum Photos’a yardımcı üye, 1974’te tam üye olur. 1975’te New York Modern Sanat Müzesi’nde (MOMA) “Josef Koudelka Sergisi’ni açar. Aynı yıl “Çingeneler” albümü Paris’te ve Amerika’da yayınlanır. Paris’teki Gens d’Images, “Gitans: La fin du voyage” (Çingeneler: Yolculuğun Sonu) adlı kitabından dolayı sanatçıya Nadar Ödülü’nü verir. İngiltere’den ayrılarak Fransa’ya yerleşir. Fransa’da 1986 Mission Photographique de la D.A.T.A.R.’ın daveti üzerine, Fransa’daki şehir ve köy manzaralarını belgelemeyi amaçlayan ulusal bir projenin parçası olarak, 1987 yılı boyunca fotoğraflar çeker. İlk kez, bu proje vesilesiyle, panoramik bir fotoğraf makinesiyle çalışmaya başlar. Mission Photographique Transmanche için yaptığı çalışmalar, ilk panoramik fotoğraflar kitabının yayımlanmasıyla da doruk noktasına ulaşır.
1987 yılında Fransız vatandaşı olur. Fransa’nın Kültür ve İletişim Bakanlığı, sanatçıya Ulusal Fotoğraf Büyük Ödülü’nü verir. Paris’teki Ulusal Fotoğraf Merkezi, “Exils”i (Sürgünler) yayımlar. New York merkezli Aperture ile Londra merkezli Thames and Hudson yayınevleri, kitabı “Exiles” (Sürgünler) başlığıyla İngilizce olarak yayımlarlar. Bu kitap, 1988’de, Maine Fotoğraf Atölyeleri (Rockport) tarafından verilen Yılın Fotoğraf Kitabı ödülünü; 1989’da, Uluslararası Fotoğraf Merkezi’nin 1988 yılında yayımlanmış “Olağandışı Fotoğraf Kitabı”na verdiği “Yayın Ödülü”nü alır.
Kendisi de bir göçmen olan sanatçının nostalji, özlem, yabancılaşma gibi duyguları barındıran, kendi iç ve dış sürgünlerini de anlattığı “Exiles” (Sürgünler) serisi ise, 17 yılını vatansız bir göçmen olarak geçiren Koudelka’nın, 1987 yılında Fransız vatandaşlığına kabul edilmesine kadar olan süreci (1970 – 1987) kapsar. “Sürgünler” çalşması daha olgun ve daha gözleme dayalı öğelerle karşımıza çıkar ve “öteki”ni tanımaya çalışan bireyin mücadelesi şeklinde de okunabilir. Bu çalışmasında 1971 yılında tanıştığı Bresson’un “Decisive Moment” (Kritik An) izler bulmak mümkündür. “Kritik An” ile birlikte Çingeneler çalışmasındaki teatral atmosferin yerini biçimsel, ancak an’lık fotoğrafların aldığı görülür.
Koudelka’nın 1986’da panoramik (6×19) fotoğraf makinesi ile tanışması ile başlayan “Chaos” (Kaos) serisi ise gelişen uygarlığın yarattığı felaket ve yıkımı, bir paradoksu, kusursuz ve ustaca kullanılmış panoramik fotoğraf estetiğiyle gözler önüne serilir. Panoramik çalışmalar açısından çığır açan bu fotoğraflar, sadece kompozisyonlarındaki olağanüstü denge, uyum ve kışkırtıcılıkla değil aynı zamanda dev boyutları ile de dikkat çekmekte ve ayrıca Koudelka’nın sergi tasarımcılığındaki üstün dehasını da yansıtmaktadır. “Kaos” albümünü panoramik görüntüler oluşturur. Bu çalışmasında ilk iki çalışmasından farklı olarak kimi zaman aşırı derecede soyutlamaya dayanan yeni bir yönelim söz konusudur.
1990 yılında ülkesinden ayrılıp sürgünde geçirdiği yirmi yılın ardından Prag’ı ziyaret eder. Doğu Avrupa’da fotoğraflar çekmeye başlar. Anna Fárová, Prag’daki bir Koudelka sergisinin küratörlüğünü üstlenir. Varşova Paktı ordularının şehri işgaline (1968) ilişkin fotoğrafları, ilk kez Çekoslovakya’da sergilenip yayımlanır.
Avrupa’nın doğası en çok tahrip olmuş kesimlerinden birinin, kuzey Bohemya’daki Ore Dağları eteklerinde fotoğraflar çekmeye başlar; burası, “Kara Üçgen” olarak bilinen ve Güney Almanya ile Polonya’yı da içine alan çok geniş bir bölgenin Batı kesimini oluşturur. 1994 yılında “Kara Üçgen” bölgesindeki dört yıllık çalışmanın ardından, panoramik fotoğraflardan oluşan “Cerny trojúhelník-Podkrusnohorí: Fotografie 1990-1994” (Kara Üçgen: Ore Dağları Eteklerindeki Alçak Tepeler) sergi ve kitabını tasarlayıp gerçekleştirir.
Josef Koudelka, 1991’de Ulusal Fotoğraf Merkezi ve American Express tarafından verilen Henri Cartier-Bresson Ödülü’nü alır. 1992’de Erna ve Victor Hasselblad Vakfı Fotoğraf Ödülü’nü alır, Fransız Kültür Bakanlığı’nca Sanat ve Edebiyat Şövalyesi Nişanı’na layık görülür.
Bağımsız Saksonya Eyaleti Kültür Vakfı’nın ve Siemens Kültür Programı tarafından Koudelka ve bazı fotoğrafçılardan doğası, sorumsuz sanayi sömürüsü ve vahşice yürütülen açık ocak yöntemiyle maden çıkarma yüzünden mahvolmuş bir bölge olan Saksonya, Polonya ve Çek Cumhuriyeti’ni içine alan bölgeye olan tepkilerini fotoğraflarıyla dile getirmeleri istenir ve Koudelka ve arkadaşları bu çalışmayı gerçekleştirirler.
1998’de Güney Galler’de yaptığı çalışmaları “Reconnaissance: Wales” (Keşif: Galler), 2001 yılında da kireç taşı madenciliğinin sonucu olarak doğal manzaradaki değişikliklere ilişkin bakışını yansıttığı, “Lime Stone” (Kireç Taşı) başlığıyla kitap olarak yayımlanmıştır. 2002 yılında Fransız Kültür Bakanlığı’nca Sanat ve Edebiyat Üstün Hizmet Nişanı verilir. Koudelka’nın tasarımı ve düzenlemesiyle, Prag Ulusal Galerisi’nde önemli bir retrospektif sergi seyirciyle buluşur. Dönemin Çek Cumhurbaşkanı Václav Havel, sanatçıya Çek Cumhuriyeti Liyakat Madalyası’nı verir. 2004 yılında New York’taki Uluslararası Fotoğraf Merkezi, “fotoğraftaki seçkin başarısı”ndan dolayı sanatçıya Cornell Capa Sonsuzluk Ödülü’nü verir. Koudelka’nın aldığı ödül ve nişanlara bakıldığında fotoğraf alanında neredeyse ulusal ve uluslararası saygın tüm kurum ve kuruluşların verdiği ödül ve nişanları görmek mümkündür.
Dünyanın en önemli belgesel fotoğrafçılarından birisi olan Josef Koudelka’nın benzersiz derecede güçlü ifade yeteneğinin yanı sıra biçime sıra dışı bir boyut getiren çalışmaları, O’nun yaratı hayatı boyunca geliştireceği ve eserlerinin ayrılmaz parçası haline gelecek belirleyici özelliklerin işaretlerini barındıran “RETROSPEKTİF” sergisi kaçırılmaması gereken bir organizasyondur.
Etiketler:çek fotoğrafçı, çingeneler, hüseyin aldırmaz, josef koudelka, prag